Sevgili Dostlar
Eğer sizler de
aşağıda ismini vermeden savunduğu fikirleri söyleyeceğim kişilerdenseniz, bu
makaleyi dikkatlice okuyabilirsiniz.
İnsanların dini veya
ahlaki davranışlarına bakarak, Dinimiz İslam’a laf sokuşturuyorlar.
Ben Müslümanım
demekle, kendimizi tarif edemeyiz elbet.
Fakat Allahu Teala
bizim içimizi de bilir.
Desinler diye namaz
kılan, oruç tutan, zekatını veren, hacca giden, herkese karşı iyilik yarışında
olanlar var.
Bu insanlar etikette
Müslümandır.
Onların yaşayışlarına
bakarak, İslamiyete ard fikirlerle söz söyleyemeyiz.
İslamiyet kadın
haklarını gaspetti, deniyor. O yıllardaki durumu düşünün bir. Kadınlar köle ve
cariye olarak kullanılıyor. Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor. Bir
erkek evlenebildiği kadar kadınla evlenebiliyor.
Peygamber efendimiz
bu sayıyı dört ile sınırlandırmış, üstelik ikinci bir hanım alacak olana
birinci hanımından izin alması şartı getirilmiştir.
Bilgi bakımından
mecburi bir öğrenmeye gereksinimleri vardırç
Çünkü ibadet
edebilmek için orta derecede okur yazar olmaya hatta bir annenin üstün
donanımlı olmaya mecburiyeti de vardır. Çünkü Çocuk yetiştirecektir.
Kadınların
çalışmasına gelince de bu sorumluluk tamamen erkeğe verilmiştir. Zaten Allahu
Teala rızka kefildir. Fakat rızk ilim tahsil edilerek, meslek öğrenilerek,
ticaret yapılarak yani bir sebebe yapışarak, kazanılmalıdır.
Kadınlarımızın
örtünmesine gelince: O da onlara verilen kıymettendir.
İnsanlar en değerli
servetlerini çelik kasalarda saklarlar.
Aman hırsız görür
elimden alır diyerek, yanında taşıdığı servetini (altın gümüş ya da para)
gizler.
Bu çok normaldir.
Efendim 1960 larda 19
Mayıs Törenleri mini etekli oluyormuş, şimdi ise olmuyormuş.
Yine olabilir. Bu
kıyafete yasak yok ki..
Fakat bazı anne ve
babalar kızlarının bu törenlere katılmasını istemiyor.
Türkiye laik bir
sistemle yönetiliyor.
Atatürk’ün kurduğu
Cumhuriyetimiz halen devam ediyor.
O yıllarda bir baskı
vardı. Müslüman ailelere 19 Mayıs Törenleri dayatılıyordu.
Şimdi ise böyle bir
dayatma yok.
İsteyen inanır.
İsteyen inanmaz.
Fakat gerçek laiklik
din ve vicdan hürriyetinin güvencesidir.
Ülkemiz insanlarının
% 99.99 u Müslüman diyoruz.
Sonra da İslamiyete
aykırı laflar ederek, seçmenlerimizden oy istiyoruz.
Olmaz.
Din bir vicdan
hürriyetidir.
Hem kutsal
değerlerimize saldıracaksınız hem de bu insanlar bidon kafalı bana oy
vermediler, diyeceksin.
Kimseye yaranmak için
ibadet yapılmaz. Müslüman kuldan bir şey istemez. Allahu Tealanın Rızası için
yapar ibadetini.
Elbette oy verirken
de kendisinin inancına saygı duymayanları kara kalemle beyninde siler, unutur.
Müslüman yalan
söylemez. Türkiyede milyonlarca emeki dul ve yetim var.
Güya bunların
maaşlarından her ay seKsen lira Suriyeliler için kesiliyormuş.
Biz de emekliyiz.
Kardeşlerim, akrabalarım, arkadaşlarım var, emekliler.
Bizlerden böyle bir
kesinti yok.
Sadece sağlık
harcamaları kesintisi var, o kadar.
Facebook sayfalarında
boy boy şikayet, hatta sayın başbakanın ağzından çıkmış gibi, belgeler de var.
Bir CHP milletvekili bu konuda Gensoru verdi. Be
mübarek adam, senden kesildi mi? Yok.
Bu ve buna benzer
yalan haberler yazılıyor, çiziliyor.
Ülkemizin dört bir
yanı düşmanlarla çevrili durumda..
Ençok birliğe sahip
olacağımız zamanda bu yapılır mı?
Bu devlet batarsa
hepimiz batarız.
Biz Türkler
vatanımızı kimseye vermeyiz ve bu toprakları terketmeyiz.
Zaten gidecek başka
bir vatanımız da yok.
Orta Asyadan koptuk
geldik.
Gemileri yaktık.
Bir daha geri
dönemeyiz.
Kimsenin inancına karışamayız.
İster inanır yaşar.
İster öbür türlü yaşar.
Yaşar ne yaşar ne
yaşamaz değil.
Allahu Teala
yarattığı kuluna bizim kendi evladımıza acıdığımızdan daha çok acır.
Çünkü bizi yaratan O.
Bu sayfada her fikir
açıkça söylenebilir.
Sadece yalan, iftira,
gammazlama olamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder