İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT
OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ
OLACAK BU SAYFALAR.
YALAN SÖYLEMEYENLER
Dürüstlük, insana doğuştan verilen
meziyettir. Allahu Teala yarattıklarını mükemmel bir şekilde donatmıştır.
Zaman içinde insan aile ve çevresinin tesiriyle birçok iyi davranışlarını
kaybeder. Sözünün eri, yani güvenilirlik vasfını da kaybedebilir. Dürüst
olmayan bireyin sadece kendisine değil, yakın çevresine de zararı vardır.
Dürüst olanlar ise, tam tersi hem kendine hem de etrafına fayda sağlar.
Zaman içinde insan aile ve çevresinin
tesiriyle birçok iyi davranışlarını kaybeder. Sözünün eri, yani güvenilirlik
vasfını da kaybedebilir. Dürüst olmayan bireyin sadece kendisine değil, yakın
çevresine de zararı vardır. Dürüst olanlar ise, tam tersi hem kendine hem de
etrafına fayda sağlar.
İnsanlar hep tesir altında kalarak bu
günlere gelmişlerdir. Hatta dürüst insanların çok olduğu milletler bile, diğer
topluluklardan saygı görmüşlerdir. Ordumuzun bir savaş sırasında üzüm bağından
geçmesi ve orada tek bir üzüm salkımına zarar vermemesi, dillerde destandır.
Silahlı kuvvetlerimizin üstün kahramanlığından öte, dürüst, güvenilir bir kurum
olduğu bilinir. Güvenilir ve doğru kişi olmanın yolu, devamlılıktan geçer.
Güvenilen bir insanın sözü, karşısındakilere huzur verir. Toplum,
böyle insanları dinledikçe ferahlar. Siyasette dürüstlük daha da ön plandadır.
Dürüst olanlar elbet kazanacaktır.
Doğru insanların çok olduğu milletler
bile, diğer topluluklardan saygı görmüşlerdir. Ordumuzun bir savaş sırasında
üzüm bağından geçmesi ve orada tek bir üzüm salkımına zarar vermemesi, dillerde
destandır. Silahlı kuvvetlerimizin üstün kahramanlığından öte, dürüst,
güvenilir bir kurum olduğu bilinir.
Güvenilir ve doğru kişi olmanın yolu,
devamlılıktan geçer.
Güvenilen bir insanın sözü,
karşısındakilere huzur verir.
Toplum, böyle insanları dinledikçe
ferahlar.
Siyasette dürüstlük daha da ön
plandadır. Dürüstlüğü araştıran, eleştiren değil, dürüst olanlar kazanacaktır.
Doğru sözün doğru kişi tarafından söylenmesi gerekir. İtimat edilen kişinin
sözü, muhataplarına sağlamlık verir.
Doğruyu kimin söylediği önemli
mi?
Bence önemli.
Hem de çok önemlidir.
Yalancı çoban masalını bilirsiniz.
Köyün çobanı, fakir bir insandır. Köylü evindeki hayvanlarını ona teslim eder.
Her evden toplanan üç-beş hayvan ile çobanın önüne bir sürü emanet
edilir.
Çoban bu emanet edilen hayvanları,
her gün köyden alır. Akşama kadar ova,bayır besler. Sonra da sahiplerine teslim
eder.
Sadece kaval çalması bu çobana
yetmemiş.
Aklına bir muziplik gelmiş.”-YETİŞİN
SÜRÜYE KURT SALDIRDI” diye feryat etmiş. Mal canın yongasıdır tabii. Bütün köy
halkı oraya koşar. Bir de bakarlar ki kurt yok. Çoban ise katıla katıla
gülüyor. Çoban köylüsüyle dalga geçmiştir.
Aradan biraz zaman geçer. Çoban
yine”-KURT SALDIRDI YETİŞİN” diye seslenir.
Köylüler yine koşar. Çoban yine
kahkahalarla güler. Bu böyle birkaç defa tekrarlanır. Çoban her defasında,
kahkahalarla güler.
Fakat günün birinde kurt gerçekten
saldırır.
Çoban feryat figan eder. Tepinir.
Çığlık atar. Onu uzaktan gören birkaç köylü, inanmaz. Hatta çobanı gösterip,
bir de kahkaha atarlar. Kurtlar, sürüyü yer bitirir.
Köylü de, koçlar da, koyunlar da,
kuzular da çoban da perişan olur.
Dürüst insan, sözünün eri olmalıdır.
Sözünü tutanlar, dürüst insanlardır.
İnsanın lafına değil, yaptığına
bakmak gerekir. Davranışlar, kişinin karakterini meydana çıkarır. Dürüstlük,
insana hem güven, hem özgüven kazandırır. Kızım daha çocukken”-BABA BEN HİÇ
YALAN SÖYLEMEDİM. HEP DOĞRU SÖYLEDİM” dediğinde içimde tarif edilmez bir sevinç
yaşamıştım. Dürüst insan kazanır. Dürüstlük daima kazandırır.