Bu yazı alıntıdır.
Kaynak: Türkiye gazetesi
İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT
OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ
OLACAK BU SAYFALAR.
Bu yazı alıntıdır.
Bu günler de geçecek
Böyle günlerde ister istemez resmî
koroya ayak uydurma zarureti oluyor.
Netameli günler, soru sormaya bile
tahammül edemezler.
Acaba deme hakkınız da olmaz.
Orkestradan çıkan ses şu:Biz çok
iyi niyetle çok iyi şeyler düşünmüş ve yola koyulmuştuk ama, Kürtler -doğru
şekliyle- onlar adına ortaya çıkanlar iyi niyetimizi suistimal ettiler.
Şımardılar.
Sözlerini tutmadılar.
Barış istemiyorlar.
Barışa niyetleri olsa masum ve
silahsız insanları öldürmezler.
Uykudaki insanları öldürmezler.
Çarşıdaki sivil askeri
öldürmezler. Artık tahammül gücümüz kalmadı. Devlet olarak her türlü tedbiri
alarak terörün kökünü kazıyacağız.
Siyasi uzantılarını da hizaya
sokacağız.
Şu kadarını söyleyebilirim. Bu
işlere böyle bakamıyorum. Ama bu saatten sonra sıradan vatandaş olarak
yapabileceğimiz bir şey yok. Dua ediyoruz, bu işlerin kısa sürede sulh ve
sükuna kavuşturulmasını diliyoruz.
...
Ben terör örgütlerinin de imaj
kaygılarının olduğunu, stratejik hesaplar yaptığını zannederdim. Mesela şöyle
düşünürdüm.
Bütün dikkatler IŞİD üzerine
yoğunlaşmışken, bir örgütün gidip iki polisi uykuda öldürmesi akıl alacak iş
değil.
Demek ki örgüt böyle ince hesaplar
yapamıyor. Sıradan vatandaş kadar yapamıyor. Yapamadığı için IŞİD'le mücadele
bir anda PKK ile mücadeleye dönüşüyor.
90'lı yılları hatırlatacak
tepkiler ortaya çıkıyor.
Bunların siyasi uzantılarını da
meclisten atalım.
İnşallah zihniyet ve metot olarak
eskiye gidip yine on yıllarımızı heba etmeyiz. 90'lı yıllarda yine benzeri
şekilde müzakere, sulh sükun yolları aranırken, ateşkes ilan edilmişken
Bingöl'de 33 er şehid edilmiş, bütün teşebbüsler bir anda akim kalmış,
mücadeleye devam denilmişti.
Böyle kısa devreler yapılabiliyor.
Kimin iradesiyle yapılıyor bilemiyorum. Ateşkes kararı veren bir örgüt, 33 eri
neden katlediyor, bilemiyorum.
Bir örnek olay olarak
araştıranlarınız oldu mu, onu da bilmiyorum.
93'ten 2013'e kadar bu işlerin
uzaması kimin işine yaradı onu da bilmiyoruz.
Yine tıkanmış gözüküyor. Ama ben
eninde sonunda bu işin çözüleceğine, müzakerelerin kaldığımız yerden devam
edeceğine inanıyor, vesilesini de merak ediyorum.
Keşke bir taraftan mücadele devam
ederken diğer taraftan düşmanlığı körükleyen uydurma ya da abartılı haberleri
durdurabilseler.
Hani bir zamanlar bir manşet
atmışlardı: PYD IŞİD'den tehlikeli.
Böyle haberlerin kanal ve
kaynakları da PKK'dan tehlikeli.
29.7.2015
Ahmet Sağırlı