21 Haziran 2015 Pazartesi
Babalar21 Haziran Pazar Günü
sevinecekler
Babalar Günü
. bu
sene ne zaman kutlanacak sorusu oldukça merak ediliyor.
Vatandaşların heyecanla beklediği
Babalar Günü
. bu
yıl 21 Haziran'a denk geliyor.
Her yıl pek çok ülkede babaların onuruna
kutlanan
Babalar Günü, bu yılda heyecanla bekleniyor. Vatandaşlar bu
özel günün yaklaştığı bu günlerde merakla
Babalar Günü
. ne
zaman' sorusuna yanıt arıyor. 21 Haziranda kutlanacak olan Babalar Günü,
babalarımızı mutlu etmek ve onları özel hissettirmek için çok özel bir fırsat.
Bugün 16 HAZİRAN SALI
DÜN İSE. 14 HAZİRAN PAZAR İDİ.
Babalar günü olacak diye düşündüm.
Dünyada birçok baba tarafından Babalar Günü umutla
beklenir.
Meğer bu sene Babalar
Günü 21 Haziran, Pazara denk gelmiş.
Babalar
Günü 2015 senesi 21 haziran.
Biz de okuyucularımızın
babalar gününü kutlarız.
Konumuz Demokrasi
Olsun.Demokrasi denince akla, eşitlik ve adalet kavramları gelir.Yönetimde bir
hanedanlık ya da söz sahibi bir ailenin olmadığı, idarecilerin seçimle gelip,
seçimle gittiği bir sistemin adıdır: DEMOKRASİ.
Yöneticiler, halk
tarafından halkın içindeki kimselerden seçilir.Eşitlik en temel demokratik
anlayıştır.Huzursuzluk ve sorun, eşitsizlik ve adaletsizliğin sonucu olarak
ortaya çıkar. Halkın refah düzeyinin arttırılması demokrasinin birinci
amacıdır. .
Demokrasi :
Halkın halk için halk
tarafından yönetilmesidir. Kısaca halkın
kendi kendini yönetmesidir.
Türkiye’de pek çok yerde
demokrasi örnekleri görülebilir.İlkokullarda öğrenciler eşit değerde oy
kullanarak sınıf başkanını seçerler. Özel Kolejlerde veya devlet okulunda
okuyan lise öğrencilerinin, aynı üniversite sınavına giriyor olması
demokrasi örnekleridir.
Türk medeni kanunu da
demokrasi adına getirilmiş bir kanundur. Kadınların da seçme seçilme hakkına
sahip olması, demokrasinin vazgeçilmez
şartlarıdır.
Demokrasi; Bireylerin ve
kurumların farkındalığına dayalı, duyarlılık içinde yaşanılacak olan rejimin
adıdır.
Demokrasi de insan gibi
zamanla gelişip olgunlaşır.
Demokrasi bilgisizlikle,
yozlaşır,eğitimle gelişip olgunlaşır. Onun için demokrasi, halkın bilgili ve
duyarlı olmasını ister.
Demokrasi, bilinçli
vatandaşların ülkesinde gelişir, olgunlaşır.
Demek ki, demokrasi akıl
işidir. Sürekli geliştirilen akılla, şartlara uygun gelişip olgunlaşmayı
bilmektir. İlerlemek için yenilenmektir. Paylaşımı artırıp toplumu
özgürleştirmektir. Üretimi artırıp zenginleşmektir. Huzuru yayıp mutluluğu
çoğaltmaktır.
Halkın, halk adına, halkın seçtiği kişilerce idare edilmesine: DEMOKRASİ denir.
Hakka hukuka dayanmayan
demokrasi hiç bir zaman sağlıklı yaşamaz. Demokrasinin özü haktır, hukuktur.
Kendine değer veren
başkasına da verir. Kendini bir hiç sayan başkasını da elbette bir hiç sayar.
Onun için demokrasi sadece matematiksel sayı çokluğu ile yürütülen bir rejimin
adı değil, felsefeye dayalı birlikteliktir. Birliktelikte hak, hukuk işidir.
Hakkın, hukukun özü
insanlıktır. İnsanlığın özü vicdandır.
Demokrasiyle yaşamaktan
korkulmaz. Vicdansızlıktan, cehaletten, sevgisizlikten, hoşgörüsüzlükten
korkulur.
Demokrasinin temelinde
insan vardır, İnsanlar topluluğu milleti var eder. İnsan topluluklarından
oluşan millet ve milletin kurumları devleti oluşturur.
Demekki, her şeyin
temelinde insan var. O halde yapılan her şey insan ve insanlık içindir.
Demokratik kurallara uyum sağlayıp özgürlüklerini artıran toplumlar her geçen
gün değişerek gelişip olgunlaşırlar. Demokrasi olgunlaştıkça, adına CUMHURİYET
denen bir meyve üretir.
Ülkemiz adına kısaca TC
denilen Türkiye Cumhuriyeti adıyla anılır.
Cumhuriyet insanı, huzur
bulup mutlu olur. Moralini yükseltip insanlığını hatırlar. Daha iyi yaşamak
için, daha çok üretmeye başlar. Ürettikçe de sosyalleşir. Sosyalleşen insanın
ister istemez ihtiyaçları artar. İhtiyaçlarını gidermek isteyen insan daha çok
çalışır. Daha çok üretir. Ürettiğini satmak için malına değer verir. Kalite
kazandırır. Kendini ve içinde yaşadığı toplumu kalkındırır. Refahı artırır.
Zenginleşip huzuru çoğaltır. Dünyaya açılır. Zenginleşip dünyayla bütünleşen
halk devletine saygınlık kazandırır.
İşte cumhuriyet, işte
demokrasi, işte demokratlık, işte insan olup insanca yaşamanın doyulmaz keyfi.
İşte çağdaşlık. İşte medeniyet. İşte güçlü bir devletin onur kazanmış
vatandaşları olarak dünyada kazanılan saygınlık, gurur ve onur.
Seçimler, seçime katılan
partiler, seçmenler demokrasinin renk renk çiçekleridir..
Demokrasi, diğer yönetim
şekillerinin arasından sıyrılarak günümüzde en yaygın olarak kullanılan devlet
sistemi haline gelmiştir. Artık siyaset bilimciler hangi sistemin daha iyi
işlediğinden çok hangi demokrasinin daha iyi işlediği tartışmaktalar. Liberal,
komünist, sosyalist, muhafazakar, anarşist ve faşist düşünürler kendi
demokratik sistemlerini ön plana çıkarmaya çalışıyorlar.
Demokrasinin tanımı
tartışması günümüzde hala devam eden bir tartışmadır.
1- Çoğunluğun yönetimi
2- Azınlık haklarını
güvenceye alan yönetim.
3- Fakirin yönetimi.
4- Sosyal eşitsizliği yok
etmeye çabalayan yönetim.
5- Fırsat eşitliği
sağlamaya çalışan yönetim.
6- Kamu hizmetinde bulunmak
için halkın desteğine dayanan yönetim.
Demokrasi ilk olarak eski
Yunanistan'da, şehir devletlerinde uygulandı. Doğrudan demokrasiye çok yakın
olan bu sistem Atina demokrasisi olarak da anılır. Teoride bütün yurttaşlar mecliste
oy verme ve fikrini söyleme hakkına sahipti fakat o günün koşullarına göre
kadınlar, köleler ve o şehir-devletinde doğmamış olanlar, bu haklara sahip
değillerdi. Bu sistemin en güçlü uygulayıcısı olarak Atina'yı ele alırsak: M.Ö.
4. yüzyılda nüfusun 250.000-300.000 arasında olduğu tahmin edilir. Bu nüfusun
100.000'i Atina vatandaşı ve Atina vatandaşları arasında da sadece 30.000'i oy
verme hakkına sahip yetişkin erkek nüfusu bulunduğu tahmin edilir.
Orta çağ: Orta çağda
demokrasinin gelişme süreci içindeki en büyük olay İngiltere'de kralın
yetkilerini din adamları ve halk adına sınırlayan Magna Carta (Büyük sözleşme)
ilan edilmesidir. Bu belge doğrultusunda ilk seçimler 1265 yılında yapılmıştı.
Fakat bu seçimlere, yapılan kısıtlamalar sebebiyle, halkın çok az bir bölümü
katılabilmişti.Birçok ülkede devlet yönetiminde zaman zaman demokrasiye benzer
uygulamalar yapılmıştı. Örneğin İtalyan şehir devletlerinde, İskandinav
ülkelerinde, İrlanda'da ve değişik ülkelerde bulunan küçük otonom bölgelerde
demokrasinin prensiplerinden seçim yapılması, meclis oluşturulması gibi
uygulamalar oluyordu. Fakat hepsinde demokrasiye katılım erkek olma, belli
miktarda vergi verme gibi standartlarla kısıtlanıyordu.Amerika'nın kurulmasını
sağlayanların oluşturduğu sistem ilk liberal demokrasi olarak tanımlanabilir.
1788 yılında kabul edilen Amerikan Anayasası hükümetlerin seçimlerle
kurulmasını ve insan hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlıyordu.
1789 Fransız Devrimi'nde
ise bir anayasa hazırlanarak iktidar halkın seçeceği bir parlamento ile kral
arasında paylaştırıldı. Ulusal Konvansiyon hükümeti genel oy ve iki dereceli
bir seçimle iş başına geldi. Fakat ilerleyen yıllarda Napolyon'un başa
geçmesiyle, demokrasi rafa kaldırıldı.
20. yüzyıl: 20. yüzyılda
demokrasi hızlı bir değişme ve gelişme göstermiştir. Yüzyılın başlarında, I.
Dünya Savaşı'nın sonunda Avusturya-Macaristan ve Osmanlı İmparatorluklarının
yıkılmasıyla birçok yeni devlet ortaya çıktı ve bu yeni ülkelerin devlet
yönetimi genellikle, o döneme göre, demokratik sayılabilecek yöntemlere
sahipti.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra
sömürgecilik anlayışı son buldu ve tekrar birçok bağımsız ülke ortaya çıktı.
Demokratikleşme hareketleri Batı Avrupa'da yoğunlaştı. Almanya ve Japonya'da
diktatörlükler son buldu, silahlanma politikası yerine, II. Dünya Savaşı
sonunda imzalanan anlaşmalarında etkisiyle, refah devleti olma amacını
güttüler.
Bir cumhuriyetin tam
demokratik idare olabilmesi için, ülke halklarının tüm kesimlerinin,
çoğulcu özgür iradeleri ile seçime katılmalarına imkan verilmelidir. Çok
kimlikli, değişik inançlı ve çeşitli kültürlerin bir mozaik oluşturacak şekilde
bir arada yaşamasına izin verilmelidir.
Hoşgörü ve tüm fikirlerin
var olabildiği bir rekabet ve siyasi eşitlik prensiplerinde gerçekleştirilen
seçimlerle iktidara temsili bireylerin getirilmesi demokrasilerin temel
nitelikleridir. Demokrasi :Halkın halk için halk tarafından
yönetilmesidir. Kısaca halkın kendi kendini
yönetmesidir.
Halkın,
halk adına, halkın seçtiği kişilerce idare edilmesine: DEMOKRASİ denir.